Türk Matematik ve Astronomi bilgini: Ali KUŞÇU
Asıl ismi Ali bin Muhammed Ebü-l Kasım’dır.1403 Semerkant’ta
dünyaya gözlerini açmış, babası Ulug Bey’in Doğancı Başı’sı Şiker Halkı’dır.
Ali Kuşçu, Uluğ Bey (Timur İmpparatorlugu’nun 4.sultanı ve Türk matematik,
astronomi bilginidir) ve Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn
Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı.
Uluğ Bey’e söylemeden Semerkantan Kirman’a geçti. Kirman’da rasathane olmamasına rağmen Kirman’a gitmesi bir muammadır. Kirman’da Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı, Ayrıca Kirman’da boş zamanlarında Umman Denizi’ndeki medcezirleri incelemiştir. Semerkan’ta geri döndüğünde Uluğ Bey’in huzuruna çıkıp af diler . Uluğ Bey özrünü kabul eder. Lâkin: -Bana Kirman’dan ne hediye getirdin diye sorar.
Uluğ Bey’e söylemeden Semerkantan Kirman’a geçti. Kirman’da rasathane olmamasına rağmen Kirman’a gitmesi bir muammadır. Kirman’da Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı, Ayrıca Kirman’da boş zamanlarında Umman Denizi’ndeki medcezirleri incelemiştir. Semerkan’ta geri döndüğünde Uluğ Bey’in huzuruna çıkıp af diler . Uluğ Bey özrünü kabul eder. Lâkin: -Bana Kirman’dan ne hediye getirdin diye sorar.
Ali Kuşçu: -Bir risale getirdim ve onda kamerin şekillerini
hallettim dediğinde,
Uluğ Bey: -Getir göreyim, hangi noktaları hallettiğini
söyleyeyim emrini verir, bunun üzerine Ali Kuşçu ayağa kalkarak eserini baştan
sona kadar okur. Okuduğunu dikkatle takip eden Uluğ Bey, Ali Kuşçu’ya karşı
duyduğu takdir hissini söylemekten çekinmemiştir. Bu kitap Hall-ü Eşkâl-i Kamer
(Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risaledir. Uluğ Bey gözlemevi müdürlügüne
getirir, Zicyi yazan Uluğ Bey’e yardım etmiştir. Uzun Hasan’la yolu kesişen
Kuşçu’yu Hasan Bey elçi olarak Fatih Sultan Mehmet’e gönderir, Fatih’i
etkileyen Kuşcu’ya Fatih hocalık teklif eder .Tebriz’den dönüşünde karşılamak
için sınıra bir heyet gönderir. Bunların arasında Hocazade Müslihü,d-Din
Mustafa da vardı. Ayasofya’ya 200 altın maaşla Müderris olarak atanır. Sinan
Paşa bile derslere (Molla Lütfü’yü) göndererek katılmıştır. Ali Kuşçu’nun astronomi ve matematik
alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli
Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih’e sunulduğu için Fethiye adı
verilen astronomi kitabıdır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde
gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden
bahsedilmektedir. İkinci bölüm Yer’in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son
bölümde ise Ali Kuşçu, Yer’e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını
vermektedir. Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir
elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde
astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu’nun diğer önemli eseri ise,
Fatih’in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır. Kabri Eyüp
Sultan Türbesi’ndedir. Ali Kuşçu’nun Eyüp Sultan’daki mezarı (Ayvansaraylı
Hüseyin Efendi eserinde “Eyüp Sultan Türbesi hareminde gömülüdür. 1230-1235
senelerine gelinceye dek bâkî idi, sonra kayboldu” dediğine göre 1815-1819
senelerine gelinceye kadar kabri muhafaza olunmuş, fakat daha sonra yerine bir
başkası defnedilmiştir.) günümüzde kaybolmuştur. Mekanı cennet olsun.
Yazar: Süheyla YAVUZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder